ZİHİN ışık hızında akışkan , yoğun bir sıvı gibi.. Gliserin gibi koyu, şeffaf ve hacimli....Sürekli olarak sağa sola aşağı yukarı çapraz aynı anda her yöne veya birkaç yöne...gibi sayılamayacak kadar farklı biçim ve şekilde dalgalanıyor veya dağılıp saçılıyor...Bir an bile durmuyor....Zihin, bilinç, kuyruk, ruh, saf soyut potansiyel varlık, bilgi , fikir...ne derseniz deyin...Tüm kosmosun ana maddesi anlaşılan..Hem herşeyin , en küçük birimi, yapıtaşı...Hem de içinde yüzdüğümüz bir hava-sıvı ...
Tüm sinir ağlarımız ile bu hava-sıvıya bağlı olduğumuz için de sürekli bir akış var...Oradan gelenleri (Saniyede 400 milyar bit bilgi işleyen beyin, bunların ancar 2000 kadarının farkında! Say deseniz, toplam 10 tane zor sayarız üstelik!) duygu durumunuza , düşüncenize, bulunduğunuz konum, durum ve olaylara..........bir sürü şeye bağlı olarak ayıklıyor, işliyor, depoluyor...Evrenin bir makro beyin olduğu da varsayılıyor.
Yani kendinizi akışa bıraktığınızda eğer iç hatlarınızı yeniden döşememiş, sizin için sağlıklı ile sağlıksızı ayırd etmeyi öğrenmemiş, akış yerine girdaba kapılıyor durumdaysanız o zaman iş zor...
Ama kendi cümlelerinizi kurmuş, öykünüzü yeniden ve yalnızca kendi seçtikleriniz doğrultusunda yazmaya başlamışsanız, biraz daha aydınlanıyor ortalık...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder