23 Mart 2014 Pazar

TANRIÇA ANAKHITA'NIN SIRIUS İLE YERYÜZÜ ARASINDA BAĞLANTI KURMASINA YARDIM EDEN SIVI

GERÇEK RÜYALAR USTASI
OLGA KHARIDITI
DHARMA YAYINLARI


Bir yerin öyküsünü nakletmek kolay birşey değildir, çünkü öyküyü yalnızca insanlar yaratır ve anlatır. ...

Burası çok eski bir yerdir. Birçok tarihi katmana sahiptir. Bu katmanlar birbiriyle bağlantılıdır, birbirlerine esin kaynagı olurlar ve güç iletişiminin doğrudan hattıyla bizlerle bağlantı kurup yaşamlarına devam ederler.

(AYNEN ALTBEYNİMİZ GİBİ..
AYNEN ZAMAN KAVRAMI GİBİ...
AYNEN MEKAN KAVRAMI GİBİ...
AYNEN ENERJİ KAVRAMI GİBİ...
AYNEN RADYO FREKANSI GİBİ..
AYNEN SES GİBİ...
.BİRÇOK KATMANI VAr..HEPSİ BİRBİRİYLE VE HERŞEYLE BAĞLANTILI...)







Ben bu kent'in eski yüzüyle, Efrasiab denilen zamanın en başından beri bağlantıdayım.

EFRASIAB, Düyanın uyuşmazlık nedir bilmediği Altın Çağ dönemi kralı.


Tanrısı ULU ANA ANAKHİTA. Erkek ve kadının eşit olduğu çağ. Sufa denilen ateş tapınakları inşa etmişti.İki rahip kardeşden ZARATASHTA kıskançlık nedeniyle Anakhita'nın kutsal hazinesini çalmaya hazırlanırken, Tanrıça kolyesini koparıp dağın dibine gizlenmiş göle atmış, gölü süt yağmurlarıyla doldurup hazineyi saklamış.  Zaratashta güçsüz kalıp ofkelenmiş. Dünyaya kıskançlığın yerleştiğini bilen tanrıça, daha önce de evi olan SIRIUS Yıldızına saklanıp hükümdarlığını ordan sürdürmüş. EFRASIAB öyküyü öğrenip gidip gölü buldu. Gölün ortasında büyüyen bir HAOMA ağacının bulunduğu bir ada vardı. Bu ağaçta Anakhita'nın yeryüzüne gelmeden önce yaşadığı yıldızlarla yeryüzü arasında bağlantı kurmasına yardım eden bir sıvı vardı. Efrasiab, Haoma ağacının yanında kamp kurdu ve göl hakkında bilgi sahibi oldu. Hazinenin gölün altında, ağacın en derin köklerinde gizli olduğunu haber aldı. Ağaçta yaşayan beyaz bir kuştan Haoma ağacından tohumların nasıl toplanacağını (? SONRA TOHUMLARI ATIYOR...) öğrendi. Bu tohumları ada üzerinde yaptığı sufa'nın (ateş tapınağı) içindeki kutsal ateş çemberine,aynen beyaz kuşun kendine gösterdiği gibi attı. Kutsal ateşten çıkan dumanı içine çekti ve güç kazandı.



....İkibin yıl sonra en yüksek dağda yaptırdığı tapınağa girdi. Bahçeside başka bir varlıkmiş gibi yürüyen kendi gölgesini gördü...Zaratashta geri dönmüş, Efrasiab onda gölgesini görmüştü. Altın çağ bitmiş, kıskançlık, düşmanlık başlamıştı. Ölümsüzlük hazinesi Efrasiab'da loduğu için Ölülerin Canlı Kralı olarak onu seçmişti Anakhita..ki gelecekten insanlara yaşamdan ölümün ötesine geçişlerinde yardım edebilsin...Tapınak kalesiyle uçup ölen insanlara, ikinci ölümden korunmaları için yardım ediyordu. Savaş başlamış, Bellek bölünmüş ve birçok gölge yaratılmıştı, bireysel ve kollektif bellek etkilenmişti.  Zarahatsha'nın ofke ve korku belleği ..Zoroaster"in birliğin olduğu yere ikiliği getirmesii sağladı.

Zoroaster öğretisiyle...farkında olma duygusu, herşeyin siyah ve beyaza bölünmesi ve her iki tarafta da gölgelerin yaratılmasıyla canlıların merkezinden uzaklaştı. Bu bölünmenin ve gölgelerin üstesinden gelebilmek için birçok farklı yol vardır.



SWASTIKA, HAÇ, rüyalar kanalıyla şifa dağıtma geleneğinde yaptığımız işler için çok büyük önem taşır. Yan kısımları, altbeynimizle üstbeynimizi birleştirir,geçmişle bugün, hareketle algılamayı özel bir yolla birbirine bağlarken merkezi de bütün bellek boşluklarına doğrudan bağlıdır. bu sembolü faal hale getirmeyi öğrendiğinde, bu görüntünün merkezi rüya boşluğuna açılan (BİRLİK çağı Altın Çağa açılan) bir kapı görevi görecektir. Bu boşlukta o ana kadar kaydedilmiş tüm anılar birbiriyle bağlantılıdır ve boşluk boyunca anılarnı arasında geçiş ve dönüşümler yaşanabilir. Merkezin üzerinde herhangi bir gölge yoktur. Yaşanan her deneyimi bellekle doğrudan birbirine bağlar.....günlük yaşamda gerçek rüyaların (berrak) yaptığı biçimde hareket ve algılamayı, geçmişi ve bugünü birleştiren tek bir deneyim vardır, o da orgazmdır. bu birleşim hali, bellek şeytanlarını da iyileştirmede kullanılır .





Ben bellek şeytanlarını, insanların ölüm sarsıntısı denilen nihali sarsıntılarına şifa bularak iyileştiren bir geleneğe aitim. Ölüm ve rüya özleri arasındaki tek fark, insanın farkında olma duygusundaki yoğunluktan kaynaklanır. Senin öznel deneyim dediğin şey, ölüm olayında tamemen nesnel bir hale gelir. ...

gerçek rüyalar, daha çok gizli rüya özü ile çalışma ortamı yaratarak buna hazırlanma ve bellek şeytanları katılaşıp ölüm sıasında sana acı vermeden iyileşme yolunda değişiklikler yapma yöntemidir. Gerçek rüyalar bellek şeytanlarının sana acı vermesini engeller ve onları altedebilecek gücü elde etmeni sağlar. 



Normal yaşamda bellek şeytanları endişe ve depresyona neden olan bellek görüntülerini kullanarak dizginleri ele geçirir.Gerçek rüyalarda kendini endişeli veya üzüntülü hissedemezsin, o durumda deneyim hemen kaybolur. ...130

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder