5 Ağustos 2013 Pazartesi

GÖK RUHU

GÖK RUHU
.....
Rastlantı sonucu unutulmayacak bir uçuş yaşamışsanız ya da fırtınada özellikle konuksever bir yuva bulup sığınmışsanız ya da başka türlü tanıyamayacağınız bir dost edinmişseniz, o dost da uçmakla ilgili sizin bilmeniz gereken birşeyler biliyorsa. ......göklerde bir tür ilkenin varolduğuna , nasıl bazı insanları doğa ve kırlar çağırıyorsa , göklerin de bazı insanlara seslenip onları çağırdığına siz de inanmaya başlayabilirsiniz.


Henüz uçmuyorsanız, belki sokakta başını kaldırıp tepenizden geçen uçağa bakan tek kişinin siz olduğunu gördüğünüzde böyle bir ruhun varlığını sezebilirsiniz........o zaman uçuşlar size gerek kendiniz hakkında gerekse bu gezegendeki yolunuz hakkında çok şeyler öğretebilir.

Eğer gerçekten bu tür insanlardan biriyseniz, sizi bu sayfaya getiren ya da uçmaya iten şey rastlantı değildir. Sizin için uçuş, insan olma misyonunuzun gerekli bir aracıdır. İşte size uçan insanların çoğunun kaba bir şeması. Eğer siz de durup uçaklara bakıyorsanız, bu sizin de şemanızdır.



Uçan insanlar, gitmek istedikleri yere kendilerini başkalarının götürmesine körü körüne razı olmaktan tedirginlik duyarlar.....Uçan insanlar, hareket eden her makinanın komutasının kendi ellerinde olmasını isterler ve o aracığın gideceği yolu da kendileri seçmekten hoşlanırlar.

Uçan insanlar, gökyüzüne bahane uydurulamayacağı gerçeğine değer verirler. Gökteyken önemli olan şeyin konuşmak değil, bilmek ve yapmak olduğunu iyi anlarlar. Her birinin içinde başka bir insan daha vardır, o insan geride durur, ne zaman mutlu olduklarının ve bu konuda ne yaptıklarının farkına varır. İçteki o insan kandırılamaz, ona yalan söylenemez ve pilot da içteki insanın çoğu zaman kendisini kabul edilebilir düzeyde kontrollü bir kişi gözüyle görmesinden memnuniyet duyar. 

 Uçak satın almanın en kritik anı, kişinin kendi kararını verdiği andır. Yani hayati nokta, kesin kararlar vermek, baş önceliği bir uçak bulmaya tanımaktır.Başka herşey zaten kaçınılmazdır. Ne zaman engel olur, ne coğrafya...çünkü uçak satın almak tümüyle zihinsel bir eylemdir, yaşamak mı yoksa seyretmek mi arasında bir seçimdir. Karar verilince, uçağı ne kadar çok düşünürseniz, o da hayatınızda o kadar çok boy göstermeye başlar. Siz uçağı bulmaktan çok, uçak sizi bulur. ..

......Adam uçağı düşüncelerinde tutmaya başlamış, onu kafasının içinde sık sık, sevgiyle seyreder olmuş. .....uçak onun hayatına önce minyatür olarak girmiş....

Uçak sahipleri, size gözünüz açık olsun diye öğüt vereceklerdir. Rastlantılara hazır olun. Yolunuza tesadüfen çıkan fırsatları görün. Rastlantılar, gökyüzünün o garip ve gözle görünmez ruhunun bir belirtisidir ...

Aramanın sırrı yalnızca elinizden geleni yapmak, bakınmak, o esrarengiz gök ruhunun işleri ayarlamasına izin vermektir. Dikkat etmezseniz, alnınıza yazılan uçağın yanından geçerken kanadına çarpacak gibi olur da görmezsiniz bile. O ruhtan kopmak mümkün değildir. Eğer henüz uçmasını öğrenmemişseniz, ama yine de uçmayı herşeyden çok istiyorsanız, kaç yaşında olursanız olun, nerede olursanız olun, eğer istiyorsanız uçacaksınız demektir. ..Biraz sihir gibi geliyor kulağa...ama mutlaka gerçekleşiyor. 

Gök ruhunun arasıra kendi özel insanlarının yoluna birtakım engeller dikmesi onu pek de yürekli göstermiyor. Ama ruh size korkuların, üstesinden gelinmek için var olduğunu da fısıldıyor. Yeni pilotun kendini bulması, uçağa ihtiyaç duyduğu için, bilme yolunda uçakla ilerlemesi şart olduğu içindir. .....gerçek anlamda kendi kişiliğinize kavuşabilmek için...Bunu bilir, uçmayı öğrenmek ve o uçağı almak için elinizden geleni yaparsanız, o kaçık ruhun rastlantıları ayarlayıp, tüm uçanlara yaptığı gibi imkansızı sizin için de gerçekleştireceğine inannırsanız, uçuşlarla dolu olması gereken bir hayat sizin olacaktır.

s.247 BİR  ÇİFT KANAT- RICHARD BACH


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder