20 Ağustos 2013 Salı

GÖK GÜCÜ

GÖK GÜCÜ

Düşünceli düşünceli, şimşek gibi başıboş bir mayın olarak gezinen düşüncelerle sarhoş, yerde veya önümde duran birşeye bakarken, yavaş yavaş yüzünü yerden kaldırırken ve sonunda iyice yukarı baktığında görecek o kadar çok şey var ki!
Hele göğe baktığında, görünmeyen gök güçlerinin oracıkta, her an elini uzatıp tutacağın kadar yakında olduğunu bilmek...




5 Ağustos 2013 Pazartesi

GÖK RUHU

GÖK RUHU
.....
Rastlantı sonucu unutulmayacak bir uçuş yaşamışsanız ya da fırtınada özellikle konuksever bir yuva bulup sığınmışsanız ya da başka türlü tanıyamayacağınız bir dost edinmişseniz, o dost da uçmakla ilgili sizin bilmeniz gereken birşeyler biliyorsa. ......göklerde bir tür ilkenin varolduğuna , nasıl bazı insanları doğa ve kırlar çağırıyorsa , göklerin de bazı insanlara seslenip onları çağırdığına siz de inanmaya başlayabilirsiniz.


Henüz uçmuyorsanız, belki sokakta başını kaldırıp tepenizden geçen uçağa bakan tek kişinin siz olduğunu gördüğünüzde böyle bir ruhun varlığını sezebilirsiniz........o zaman uçuşlar size gerek kendiniz hakkında gerekse bu gezegendeki yolunuz hakkında çok şeyler öğretebilir.

Eğer gerçekten bu tür insanlardan biriyseniz, sizi bu sayfaya getiren ya da uçmaya iten şey rastlantı değildir. Sizin için uçuş, insan olma misyonunuzun gerekli bir aracıdır. İşte size uçan insanların çoğunun kaba bir şeması. Eğer siz de durup uçaklara bakıyorsanız, bu sizin de şemanızdır.



Uçan insanlar, gitmek istedikleri yere kendilerini başkalarının götürmesine körü körüne razı olmaktan tedirginlik duyarlar.....Uçan insanlar, hareket eden her makinanın komutasının kendi ellerinde olmasını isterler ve o aracığın gideceği yolu da kendileri seçmekten hoşlanırlar.

Uçan insanlar, gökyüzüne bahane uydurulamayacağı gerçeğine değer verirler. Gökteyken önemli olan şeyin konuşmak değil, bilmek ve yapmak olduğunu iyi anlarlar. Her birinin içinde başka bir insan daha vardır, o insan geride durur, ne zaman mutlu olduklarının ve bu konuda ne yaptıklarının farkına varır. İçteki o insan kandırılamaz, ona yalan söylenemez ve pilot da içteki insanın çoğu zaman kendisini kabul edilebilir düzeyde kontrollü bir kişi gözüyle görmesinden memnuniyet duyar. 

 Uçak satın almanın en kritik anı, kişinin kendi kararını verdiği andır. Yani hayati nokta, kesin kararlar vermek, baş önceliği bir uçak bulmaya tanımaktır.Başka herşey zaten kaçınılmazdır. Ne zaman engel olur, ne coğrafya...çünkü uçak satın almak tümüyle zihinsel bir eylemdir, yaşamak mı yoksa seyretmek mi arasında bir seçimdir. Karar verilince, uçağı ne kadar çok düşünürseniz, o da hayatınızda o kadar çok boy göstermeye başlar. Siz uçağı bulmaktan çok, uçak sizi bulur. ..

......Adam uçağı düşüncelerinde tutmaya başlamış, onu kafasının içinde sık sık, sevgiyle seyreder olmuş. .....uçak onun hayatına önce minyatür olarak girmiş....

Uçak sahipleri, size gözünüz açık olsun diye öğüt vereceklerdir. Rastlantılara hazır olun. Yolunuza tesadüfen çıkan fırsatları görün. Rastlantılar, gökyüzünün o garip ve gözle görünmez ruhunun bir belirtisidir ...

Aramanın sırrı yalnızca elinizden geleni yapmak, bakınmak, o esrarengiz gök ruhunun işleri ayarlamasına izin vermektir. Dikkat etmezseniz, alnınıza yazılan uçağın yanından geçerken kanadına çarpacak gibi olur da görmezsiniz bile. O ruhtan kopmak mümkün değildir. Eğer henüz uçmasını öğrenmemişseniz, ama yine de uçmayı herşeyden çok istiyorsanız, kaç yaşında olursanız olun, nerede olursanız olun, eğer istiyorsanız uçacaksınız demektir. ..Biraz sihir gibi geliyor kulağa...ama mutlaka gerçekleşiyor. 

Gök ruhunun arasıra kendi özel insanlarının yoluna birtakım engeller dikmesi onu pek de yürekli göstermiyor. Ama ruh size korkuların, üstesinden gelinmek için var olduğunu da fısıldıyor. Yeni pilotun kendini bulması, uçağa ihtiyaç duyduğu için, bilme yolunda uçakla ilerlemesi şart olduğu içindir. .....gerçek anlamda kendi kişiliğinize kavuşabilmek için...Bunu bilir, uçmayı öğrenmek ve o uçağı almak için elinizden geleni yaparsanız, o kaçık ruhun rastlantıları ayarlayıp, tüm uçanlara yaptığı gibi imkansızı sizin için de gerçekleştireceğine inannırsanız, uçuşlarla dolu olması gereken bir hayat sizin olacaktır.

s.247 BİR  ÇİFT KANAT- RICHARD BACH


2 Ağustos 2013 Cuma

DÜŞÜNMEKLE YÜKSELİŞ

.....DÜŞÜNMEKLE YÜKSELİŞ...





...Kontrol çubuğunu baş parmakla işaret parmağı arasında tutup düşünmekle, yükselişleri, dalışları, dönüşleri düşünmekle, bir uçağın uçurulabileceğini bana öğreten uçak. ....



PIRPIR, RICHARD BACH, ARKADAŞ YAYINLARI

ALTBEYİNDE ZAMAN DA YOK ÖLÜM DE

ALTBEYİNDE ZAMAN DA YOK ÖLÜM DE...

Demek öyle...

Korteks, üst beyin, dünya, yeryüzü, beden, somut, fiziksel ihtiyaç, nefs, günlük hayat, ölüm, hastalık, yemek, içmek, giyinmek, her tür uçta herşey...

Altbeyin, gök, ruh, kuyruk, enerji, ruhsal ihtiyaç, zihin, bilinç, saf zeka, varlık, soyut, düş, duygu, düşünce.....

 Herşey enerji dünyasında yaşanıyor ...O halde DÜŞlemezsen, DÜŞersin...Beden ile içini birleştiremezsin..Beden ayrı yaşar,ruh ayrı...

İçimdeki ben, ruh, kuyruk enerjilerim, bilinç, saf soyut varlık, evrensel zeka..ölümsüz..Hep vardı hep olacak...
Hapsedilemez, zarar verilemez, incitilemez, üzülemez, korkutulamaz,ezilemez.......

1 Ağustos 2013 Perşembe

RUHUMA DOKUNAN

O'NUN SÖZLERİ YÜREĞİME, RUHUMUN EN DERİN YERLERİNE DOKUNUYOR...



İnanılmaz!

Bunca yıl, yani O'nun zamanından, 1929'dan bu yana orada duruyorken, Jonathan'ı okumuşken ancak kendi algı düzeyime göre anlayabildiğim Richard ile aynı sözcükleri, cümleleri, duyguları paylaşıyor olmak...
'Evet, aynen ben de bu cümleyi kurmuştum' demek...
Bütün tanışıklık bu işte..Ruhun tanışıklığı bu...Aynı duyguyu, aynı düşünceyi daha önce hiç karşılaşmamış, konuşmamış, tanışmamış olmanıza rağmen paylaşmak...


Röportajlarında sorulan sorulara bakınca, kendi algı düzeyinde birileri olmadığın görüyorsun...
'O hayali kişiler veya dünyalar gerçek mi? Kuantum fiziğiyle mi ilgili?" falan gibi çocuksu sorular...

Bu duygu ve algı düzeyindekiler ve hayata bakışları nasıl benzer...

irfan, nur ve aydınlık, can , neşe , sevinç, dostluk, kendiliğindenlik, doğallık, sükünet...
buradaki kavramlar bunlar...geçilecek kapılar hep kendi içinde...
Bir puzzle'ın parçalarını tek tek yerine koymaya çalışmak gibi kendine yolculuk..
Kapılar...