24 Nisan 2013 Çarşamba

....
İnsan, insan neslini sürdürme sorumluluğuyla cinsellik yaşamaz. 
Cinsellik, insanın genlerinde kodlanmış doğal bir arzudur. Siz de biyolojik dürtülerinizle davranırsınız.

Ben de bunu söylüyorum;türün devamını sağlayan genetik sinyal olduğunu. Ama türün devamı garantilendikten sonra "sinyali görmezden gelmek" 'yüksek' bir davranış değil midir?

Sinyali yanlış yorumluyorsunuz. Biyolojik dürtü türün devamını garanti etmek için değil, varlığınızın gerçek doğasını olan Birliği deneyimlemeniz içindir. Bir"leşmekle yeni bir hayat yaratılır ama Birliği arayışın nedeni bu değildir.
Eğer üreme cinsel ifadenin tek nedeni olsaydı, sadece "üreme sistemi'nin yolundan başka birşey olmasaydı, artık cinsel ilişki yaşamanıza gerek kalmayacaktı. Artık hayatı tüplerde de yaratabiliyorsunuz. Ama bu, ruhun temel dürtülerini doyuma ulaştırmazdı. Çünkü ruh sadece bebek "yaratmayı" değil, Gerçekten Kim ve Ne olduğunu yeniden yaratmayı arzu eder.
Biyolojik dürtü daha çok hayat yaratmayı değil, hayatı daha çok deneyimlemeyi amaçlar. Hayatı gerçekten "olduğu gibi" deneyimlemeyi yani Bir"liği ifade etmeyi amaçlar.(Tanrı ile Sohbet 3, Ötesi Yayınları)
*
(ÜREME KONGRELERİ YAPANLARIN DİKKATİNE!)
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder