ADALET, BİRLİK ve SEVGİ ve ÖZGÜNLÜK
.....Oysa sizin 'temel içgüdü'nüz yaşamı sürdürme değil, adalet, birlik ve sevgidir. Bu, heryedeki bilinçli varlıkların güdüsüdür. Bu sizin hücresel belleğiniz, bu sizin güdüsel doğanızdır.
...
Eğer temel içgüdünüz, yaşamı sürdürmek olsaydı asla güdüsel olarak düşmekte olan bir çocuğu, boğulmakta olan bir adamı, hiç kimseyi hiç birşeyden kurtarmazdınız. Oysa temel güdünüzle davrandığınız için kendinizi tehlikeye atsanız bile, yaptığınızı düşünmeden yaparsınız.
Sizin içgüdünüz ve doğanız, Kim olduğunuzun özünü yansıtan adalet, birlik ve sevgidir.
Bunun toplumsal etkilerini görebilmek için "adil olmak" ile eşitlik arasındaki farkı görmeniz gerekir.
Eşitlik arayışı, bilinçli varlıkların temel içgüdüsü değildir.Hatta bunun tam zıddı doğrudur.
Tüm canlı varlıkların temel güdüsü, özgünlüklerini ifade etmektir, aynı olmak değil.
İki varlığın gerçekten eşit olduğu bir toplum yaratmak hem imkansızdır hem de arzu edilir bir şey değildir. .....
Gerçekten adil olmanız için olanaklarda eşitlik yaratmalısınız, sonuçlarda eşitlik değil.
Herkesin aynı olduğu eşit toplum anlayışı, dışsal güçlerle ve yasalarla sağlandığında adillik ortadan kalkar. Gerçek yaratıcılık ortadan kalkar.
Yaratıcılık ise aydınlanmış varlıkların en yüksek amacıdır.
Tanrı ile Sohbet 3, Ötesi Yayınları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder